Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müsiad Yönetim Kurulu'nu Kabul Etti
Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Yönetim Kurulu'nu kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD'ın 1990'dan bu yana Türk ekonomisi ve demokrasisine yeri doldurulamaz katkılar sağladığını dile getirdi.
Ülkenin ekonomiden dış ticarete, üretimden hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesine kadar çok geniş bir yelpazede elde ettiği başarılarda MÜSİAD mensuplarının payı, desteği ve emeğinin olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu vesileyle 34 yıldır MÜSİAD çatısı altında ülkemizin kalkınmasına, milli iradenin güçlenmesine katkı veren tüm kardeşlerime bir kez daha teşekkür ediyorum. Ebediyete irtihal eden MÜSİAD üyelerini rahmetle yad ediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye davasının ekonomideki bayraktarlığını yapan MÜSİAD'ın, asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde de millet için seferber olduğunu, MÜSİAD'ın, depremin ilk anından itibaren afetzedelerin sıkıntılarının giderilmesi ve deprem bölgesinin yeniden ihyası noktasında sergilediği dayanışmayı takdirle karşıladığını söyledi.
Bu felakette sadece 53 binden fazla insanı kaybetmekle kalmadıklarını, aynı zamanda ekonomide toplam tutarı 104 milyar doları aşan devasa bir faturayla da karşılaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 80 bin konut, 170 bin iş yeri olmak üzere toplam 850 bin bağımsız bölümün ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir yükün altından kalkmanın kolay olmadığını ve olmayacağını çok iyi bildiklerini, MÜSİAD gibi ülkesine ve milletine karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden kuruluşların da desteğiyle yaraları süratle sardıklarını anlattı.
MÜSİAD ailesini, 7 Ekim'den beri İsrail'in soykırım uyguladığı Gazze halkına yaptığı yardımlar dolayısıyla da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye, Gazze'ye gönderdiği toplam 50 bin tona yaklaşan insani yardım malzemesiyle dünyada ilk sıradadır. İsrail'i, ateşkese ve geçişine izin verdiği insani yardım miktarını artırmaya zorlamak amacıyla ticari olarak biliyorsunuz bazı tedbirler aldık. İlk etapta 54 ürün grubuna ihracat kısıtlaması getirdik. Dünden itibaren de tüm ürünleri kapsayacak şekilde İsrail'le ihracat ve ithalat işlemlerini durdurduk. Attığımız bu adımın ortaya çıkaracağı sonuçları, iş dünyamızla eş güdüm ve istişare içinde yöneteceğiz. Şunun bilinmesini isterim; biz bölgemizdeki hiçbir ülkeyle düşmanlık ve kavga peşinde değiliz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi biz, coğrafyamızda çatışma, kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm inançlar olarak hep birlikte barış, refah ve istikrar içinde yaşamak istediklerini belirterek, "Aldığımız bu kararla Batı'nın bizim üzerimize nasıl saldıracağını çok iyi biliyoruz. Ama ben şu anda MÜSİAD şahsında tüm Türk iş adamlarına şunu söylüyorum. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz ve bileceğiz ki önümüzdeki yol mazlumların yanında yer alma yoludur. Dolayısıyla da bizim sözümüz nedir? Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste." ifadelerini kullandı.
Gazze'de öldürülen 40 bini aşkın çocuk, kadın, yaşlının ahını Allah'tan başka hiçbir gücün kaldıramayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onun için de zaman zaman bana da geliyor. 'Bu bazı sıkıntılara neden olabilir.' diyorlar bana. Ben de diyorum ki 'Biz bütün sıkıntıları giderecek tek gücün Allah olduğuna inanıyoruz.' Biz doğru olanı yaptığımızın şu anda farkındayız. Eğer biz bugün bu insanların yanında yer almazsak, yarın benzer şeyler bizim başımıza geldiği zaman bizim yanımızda kim yer alacak? Onun için bizim burada tek bir gayemiz vardır, o da Batı'nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteğiyle kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamaktır. Ateşkes ilan edildiği, Gazze'ye yeterli miktarda insani yardım girişine müsaade edildiği durumda, amaç zaten hasıl olacaktır. Türkiye'nin bu hamlesi, mevcut tablodan rahatsız olan diğer ülkelere de örnek teşkil edecektir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin önünde 4 yıllık hazine değerinde seçimsiz bir süre var. 85 milyon olarak bu dönemi çok iyi değerlendirmemiz, bize hiçbir faydası olmayan lüzumsuz tartışmalarla, gerilim siyasetiyle, popülist dayatmalarla heba etmememiz gerekiyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Yönetim Kurulu üyelerini Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde kabulünün ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'de deprem ve bölgesel çatışmalar yanında son bir yılda ülke ekonomisini zorlayan üst üste üç seçim yaşandığını anımsattı.
14-28 Mayıs seçimlerindeki dirayetli tavrıyla milletin ülkedeki istikrar ve güven ortamının bozulmasına izin vermediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin de Türkiye demokrasisine yakışır bir olgunlukla tamamlandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarının hayra tebdil olacağına inandığını dile getirerek, rekabet dozu yüksek geçen seçim maratonunun milleti, ekonomiyi ve iş dünyasını yorduğunu söyledi.
1 Nisan sabahı itibarıyla seçim gündemini tamamen geride bıraktıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin önünde 4 yıllık hazine değerinde seçimsiz bir süre var. 85 milyon olarak bu dönemi çok iyi değerlendirmemiz, bize hiçbir faydası olmayan lüzumsuz tartışmalarla, gerilim siyasetiyle, popülist dayatmalarla heba etmememiz gerekiyor. 4 yıllık sürede inşallah ekonomideki sıkıntılarımızın çözümü başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanabileceğiz. Yol haritamız olan Orta Vadeli Programı ve 12. Kalkınma Planı'nı geçen sene biliyorsunuz kamuoyuyla paylaşmıştık. Üretim, istihdam, ihracat, kaliteli ve sürdürülebilir büyüme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Günü kurtarmanın değil, emanetini taşıdığımız 85 milyon vatandaşımızın istikbalini sağlam temeller üzerinde yükseltmenin gayreti içindeyiz. Yol haritamızdan taviz vermeden önceliğimiz olan enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı adımlar atıyoruz. Bugün açıklanan nisan ayı enflasyon ve dış ticaret verileri, Orta Vadeli Program beklentilerimizle uyumludur. İhracattaki artışın ve cari açıktaki iyileşmenin devam ettiğini görüyoruz. Enflasyonda da yılın ikinci yarısından itibaren inşallah daha umut verici rakamları göreceğiz. Hayat pahalılığı meselesini, popülist politikalarla sorunu bir süre daha ötelemek yerine, enflasyonu düşürüp kalıcı refah artışı sağlayarak çözüme kavuşturacağız. Bu konudaki samimiyetimizi ve güçlü irademizi geride bıraktığımız seçim döneminde açıkça ortaya koyduk."
Her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylık olduğuna inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabb'imizin bu ilahi müjdesine gerek siyasi gerek şahsi gerek millet olarak tarihimizde defalarca şahitlik ettik. Salgından savaşlara, depremden bölgemizdeki krizlere kadar pek çok olumsuzluğun üst üste geldiği bu sancılı dönemi de inşallah atlatacağız. Türkiye'nin ekonomide, istihdamda, dış ticarette, güvenlikte ve diğer tüm alanlarda bu süreçten güçlenerek çıkacağından asla şüphe duymuyoruz. 34 yıldır beraber yol yürüdüğümüz MÜSİAD'ın, ekonomi programımızı sahiplenerek bizlere destek vermeyi sürdürmesini bekliyorum. Sizlerden, milletimizin 'Kızılelma'sı olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun inşasına tüm imkanlarınızla katkı sağlamanızı istiyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda kendisine ziyarette bulunan MÜSİAD heyetine teşekkür etti.